ChatGPT Psikologları İşsiz Mi Bırakacak? Yapay Zekanın Psikoterapiye Etkisi
Yapay zeka, psikoterapi süreçlerinde nasıl bir rol oynayabilir? ChatGPT, psikologların yerini alabilir mi? Uzmanlar, yapay zekanın destekleyici bir araç olabileceğini ancak terapistlerin yerini alamayacağını belirtiyor.

ChatGPT Psikologları İşsiz Mi Bırakacak? Yapay Zekanın Psikoterapiye Etkisi
İYİ PSİKOLOG / TÜRKİYE
Yapay zeka teknolojisinin birçok alanda hızla gelişmesi, psikoterapi alanında da yeni bir tartışma başlattı: ChatGPT ve benzeri yapay zeka sistemleri, psikologları işsiz bırakabilir mi? Uzmanlar, yapay zekanın terapi süreçlerindeki potansiyelini incelerken, bunun etik, bilimsel ve klinik açılardan değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Yapay Zeka ve Psikolojik Destek: Bir Alternatif Mi?
Son yıllarda, ruh sağlığı hizmetlerine erişimde yaşanan zorluklar, online terapilerin ve yapay zeka destekli sohbet botlarının kullanımını artırdı. Araştırmalar, birçok kişinin psikolojik destek almak konusunda çekimser olduğunu ve yapay zekanın bu noktada bir alternatif sunduğunu gösteriyor. Özellikle utangaç, damgalanma korkusu yaşayan veya terapiye erişimi sınırlı olan bireyler için yapay zeka tabanlı çözümler dikkat çekiyor.
Erlangen-Nürnberg Üniversitesi Klinik Psikoloji Profesörü Johanna Löchner, "Yapay zeka, utanç duygusundan arınmış bir ortam sunduğu için bazı bireyler için daha rahat bir iletişim aracı olabilir. Ancak bu, terapi sürecinin tamamen yapay zekaya bırakılabileceği anlamına gelmez" diyerek önemli bir noktaya dikkat çekiyor.
ChatGPT Terapistlerin Yerini Alabilir Mi?
Bilim insanları ve akademisyenler, ChatGPT gibi yapay zeka sistemlerinin psikoterapi süreçlerindeki rolünü analiz ederken, iki temel noktaya vurgu yapıyor:
-
Empati ve İnsan Dokunuşunun Eksikliği:
Yapay zeka, metin bazlı yanıtlar üretebilir ve semptomları tanıyabilir ancak empati kurma ve bireyin psikososyal dinamiklerini anlama konusunda sınırlıdır. Ruh sağlığı uzmanları, hastalarının beden dilini, ses tonunu ve duygusal değişimlerini değerlendirerek terapi sürecini şekillendirir. Bu unsurların eksikliği, yapay zeka destekli terapilerin sınırlı bir çerçevede kalmasına neden olabilir. -
Klinik ve Etik Sınırlamalar:
Yapay zeka henüz klinik olarak onaylanmış bir terapi yöntemi sunmamaktadır. Depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi ciddi psikolojik rahatsızlıklarda, profesyonel müdahale gereklidir. Ayrıca, etik açıdan, yapay zekanın yanlış yönlendirmeler yapma riski de göz önünde bulundurulmalıdır.
Araştırmalar Ne Söylüyor?
ABD'de yapılan bir araştırmada, ChatGPT’nin çift terapilerinde verilen bazı önerilerinin, gerçek terapistlerin önerileriyle benzer bulunduğu ortaya kondu. Ancak, Freiburg Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Markus Langer, "Bu, yapay zekanın terapistlerin yerini alabileceği anlamına gelmez. Yapay zeka destekleyici bir araç olarak faydalı olabilir ancak insan terapistlerin uzmanlığını ikame edemez" diyor.
Buna karşın, yapay zekanın terapistlerin iş yükünü hafifletmek için önemli bir araç olabileceği vurgulanıyor. Özellikle seanslar arasında hasta takip sistemlerini geliştirmek, duygusal destek sağlamak ve tedavi sürecine katkıda bulunmak gibi alanlarda büyük bir potansiyel taşıyor.
Gelecekte Yapay Zeka Destekli Psikoterapi
Uzmanlara göre, yapay zeka teknolojileri, klinik süreçleri destekleyici bir araç olarak değerlendirilmeli. Yapay zekanın en büyük avantajları arasında 7/24 erişilebilir olması, bireylere anonim destek sunabilmesi ve terapiye erişimi kolaylaştırması bulunuyor. Bununla birlikte, ruh sağlığı hizmetlerinin tamamen yapay zeka destekli hale gelmesi için etik ve yasal çerçevelerin oluşturulması gerekiyor.
Psikoterapinin geleceğinde, insan terapistlerle yapay zeka destekli sistemlerin birlikte çalışacağı hibrit modellerin daha yaygın hale gelmesi bekleniyor. Yapay zekanın sunduğu avantajlar değerlendirilmeye devam ederken, insan dokunuşunun önemi ise göz ardı edilemez.