Kürt Sorununda Yeni Bir Dönem Mi? Gazeteci İrfan Aktan’dan Çarpıcı Değerlendirmeler

Gazeteci İrfan Aktan, Kürt meselesinde artan öfkeyi, DEM Parti’ye yönelik tepkileri, Bahçeli-Öcalan çıkışlarını ve Japonya'daki Kürtlerin statüsünü değerlendiriyor.

Kürt Sorununda Yeni Bir Dönem Mi? Gazeteci İrfan Aktan’dan Çarpıcı Değerlendirmeler

Kürt Sorununda Yeni Bir Dönem Mi? Gazeteci İrfan Aktan’dan Çarpıcı Değerlendirmeler

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Son dönemde Kürt meselesiyle ilgili gelişmelere dair farklı yorumlar yapılıyor. Abdullah Öcalan'ın çıkış yapabileceği iddiaları, iktidar ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin pozisyonları ve sahada Kürtler arasında giderek artan öfke bu tartışmalara yeni bir boyut kazandırıyor. Gazeteci İrfan Aktan, bu süreci ve Kürt toplumundaki yeni dinamikleri detaylı bir şekilde ele aldı.

Kürtler Arasında Yükselen Öfke: DEM Parti ve 'Halkların Kardeşliği' Sloganı da Hedefte

Aktan’a göre Kürtler arasında son yıllarda artan bir öfke dalgası var. Sadece iktidara değil, aynı zamanda DEM Parti’ye ve geleneksel 'halkların kardeşliği' söylemine de tepki var. Kürtlerin en büyük sloganlarından biri olan 'halkların kardeşliği' artık bir nefret objesine dönüşmekte. "Biz kardeş olamayız, ayrılmamız lazım" gibi ifadeler, yeni nesil Kürtler arasında daha fazla duyuluyor.

Aktan, Kürt hareketinin önde gelen isimlerinden Ahmet Türk'ün "Biz bu meseleyi konuşarak çözebilecek son kuşağız" sözlerinin gerçekleşebileceğini düşünüyor. Yeni kuşak Kürtler, hem iktidara hem de mevcut Kürt siyasetinin temsilcilerine karşı büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor.

Japonya’daki Kürtler: Uzak Asya’da Yeni Bir Baskı Alanı

Aktan’ın Japonya'daki Kürtlerle ilgili yaptığı saha araştırması da dikkat çekici. Japonya'da yaşayan yaklaşık 2000 Kürt, 'karihomen' statüsüyle yaşıyor. Bu statü, sınır dışı edilmeden denetimli serbestlik koşullarında ülkede tutulmayı ifade ediyor.

Japon devletinin KJapon devletinin K\u00frtlere karşı uyguladığı sert politikaların ardında, 2015 sonrasında AKP hükümetinin Japonya ile geliştirdiği ilişkiler yatıyor. 7 Haziran 2015 seçimlerinde Japonya'daki Kürtlerin yoğun olarak HDP'ye oy vermesi, AKP'nin Japonya'da Kürt diasporası oluşmasını engelleme stratejisini devreye sokmasına neden oldu. Tokyo'daki büyükelçilik seçim sürecinde yaşanan çatışmalar nedeniyle Japon kamuoyunda da Kürtler "sorunlu bir topluluk" olarak algılandı.

Aktan'a göre, Japonya'daki Kürtlerin durumu, aslında Türkiye'deki Kürtlerin devletle olan ilişkisinin mikro bir yansıması. Devletin kendi vatandaşı olan Kürtleri sahiplenmemesi, Japonya'da Kürtlerin güçsüz bir pozisyonda kalmasına neden oldu.

Bahçeli ve Öcalan Aynı Tehlikeye Mi İşaret Ediyor?

Son günlerde MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'ın konuşmasını destekleyen açıklamaları dikkat çekiyor. Aktan’a göre Bahçeli, artan Kürt milliyetçiliğinin ve öfkenin farkında. Milliyetçi bir lider olarak amacı Kürtlere hak vermek değil, ancak Türklerin Kürtlerle barışın dışında bir seçeneklerinin olmadığını fark etmiş durumda.

Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, meseleyi Bahçeli gibi değil, kendi iktidarını koruma çizgisinden değerlendiriyor. Erdoğan'ın asıl A planı, Suriye'de PYD/YPG’yi etkisiz hale getirmek ve Türkiye'de baskıyı artırmak. Bahçeli'nin A planı barış ise, Erdoğan'ın B planı çözüme yönelik olabilir ancak o daha otoriter bir yol izlemeye yatkın.

PKK ve Yeni Süreç: İktidar Engeli

PKK tarafından yapılan son açıklamalar, Abdullah Öcalan'ın bir süreç başlatabileceği sinyalini veriyor. Ancak Aktan'a göre, şu anda asıl engel iktidarın kendisi. PKK muhtemelen silah bırakmaya bile hazır, ancak Erdoğan hâlâ daha geniş kapsamda otoriter bir sistem kurmaya odaklanmış durumda.

Aktan, 1980'lerin PKK'nın ortaya çıktığı dönemle bugün arasında çarpıcı benzerlikler olduğunu söylüyor. Böyle giderse Kürt hareketi yeni bir çıkış yapabilir. "Türkiye devleti, Suriye'deki Kürtlerin kazanımlarını yok etmenin burada yaratacağı tehlikeleri hesaba katmıyor" diyor.

Sonuç olarak, Aktan'la yapılan bu söyleşi, Kürt hareketinde yeni bir dönemin çok yakın olabileceğini gösteriyor. Abdullah Öcalan'ın açıklamaları ve Bahçeli'nin beklenmedik çıkışları, şu an her şeyin pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösteriyor.

www.yerelgundem.com

Kaynak: Cansu Çamlıbel / T24