Trump’ın Barış Planı Netleşti: Silahların Susmasına Ramak Kaldı
ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna Savaşı için hazırladığı barış planı netleşti. Ancak süreç, Ukrayna lideri Zelenski’nin direnç göstermesi nedeniyle kritik bir dönemece girdi.
Ukrayna’da Barış Umudu: Trump’ın Planı ve Zelenski’nin Direnci
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Trump’ın Barış Planı Netleşti: Silahların Susmasına Ramak Kaldı
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmeye yönelik hazırladığı barış planı netlik kazandı. İngiltere, Fransa ve Almanya’nın desteklediği planla birlikte Ukrayna’da barış için geri sayım başladı. Ancak sürecin önünde kritik bir engel bulunuyor: Ukrayna lideri Vladimir Zelenski’nin 2022’de imzaladığı, “Putin görevdeyken Rusya ile görüşme yapılmayacak” kararının kaldırılmaması.
Trump’ın Vatikan’daki görüşmede doğrudan Zelenski’ye ilettiği mesaj ise netti: "Üç haftadır gecikti. Umarım bu anlaşma hemen imzalanır." Zelenski’nin ABD ile nadir toprak elementleri anlaşmasını imzalamayı geciktirmesi, sürecin önündeki en büyük soru işareti olarak duruyor.
Barış Planının Ana Maddeleri Açıklandı
Reuters tarafından detayları duyurulan Trump’ın barış planı şu temel maddeleri içeriyor:
-
Kalıcı ateşkes sağlanacak, taraflar teknik müzakerelere başlayacak.
-
Ukrayna’ya güvenlik garantileri verilecek, NATO üyelik hedefinden vazgeçilecek ancak AB üyelik başvurusu yapılabilecek.
-
Rusya’nın Kırım üzerindeki kontrolü de jure, Luhansk üzerindeki kontrolü de facto tanınacak.
-
Zaporijiya Nükleer Santrali Ukrayna’ya bırakılacak, ancak ABD denetiminde işletilecek.
-
Rusya’ya yönelik yaptırımlar kaldırılacak, enerji ve sanayi sektörlerinde işbirliği başlatılacak.
-
Ukrayna’nın yeniden inşası için ekonomik destek sağlanacak.
Planın şartları, 2022 yılında İstanbul’da varılan geçici mutabakata göre çok daha ağır koşullar içeriyor. Üç yıl önce barış imzalanabilseydi, Ukrayna bu kadar büyük kayıplar yaşamayacaktı.
İstanbul Görüşmeleri ve Kaçırılan Fırsat
2022 yılında İstanbul’da yapılan barış görüşmelerinde Ukrayna ve Rusya heyetleri tarafsızlık, nükleersizlik ve güvenlik garantileri temelinde bir ön anlaşmaya varmıştı. Ancak İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın Kiev’e sürpriz ziyareti ve Zelenski’ye savaşmayı sürdürme çağrısı yapması, süreci bozdu.
O dönem Rusya’nın, Kırım’ın statüsünü uzun vadede müzakereye açmaya hazır olduğu ve Ukrayna’nın NATO hedeflerinden vazgeçmesi karşılığında savaşı sonlandırmaya istekli olduğu biliniyordu. Ne var ki Johnson’ın müdahalesiyle barış masası dağıldı ve savaş daha da uzadı.
İngiltere’nin Karadeniz Stratejisi ve Savaşın Uzamasındaki Rolü
İngiltere’nin savaşın uzamasında Karadeniz’deki askeri çıkarları büyük rol oynadı. İngilizler, Mikolayiv ve Berdyansk gibi liman kentlerinde deniz üssü projeleri yürütüyordu. Savaşın uzaması ve Ukrayna’ya yönelik silah ve maddi desteğin artırılması, Londra’nın bölgedeki stratejik hesapları için kritik öneme sahipti.
Özellikle Boris Johnson’ın Kiev ziyareti sırasında verilen milyarlarca poundluk destek vaatleri, Kiev yönetiminin barış görüşmelerinden çekilmesine yol açtı.
Bugün Ukrayna: Yitirilen Topraklar, Çöken Ekonomi
Bugün gelinen noktada Ukrayna; değerli topraklarının büyük bölümünü kaybetmiş, ekonomisi çökmüş, en stratejik madenlerini ve enerji tesislerini yabancı şirketlere devretmeye zorlanmış durumda. Genç nüfusunun önemli bir kısmı savaşta hayatını kaybetti veya ülkeyi terk etti.
Donald Trump’ın göreve başlamasıyla birlikte barış süreci yeniden canlandırılsa da, şartlar 2022’deki müzakerelere kıyasla Ukrayna için çok daha ağır hale geldi.
Barış sürecinin hızla ilerlemesi için Zelenski yönetiminin tarihi fırsatı kaçırmaması gerekiyor. Aksi takdirde, daha fazla yıkım ve kayıp kaçınılmaz görünüyor.
Kaynak: Akdoğan Özkan / T24













