Cezaevlerindeki Doluluk Alarm Veriyor: Sorun Affla Çözülür mü?

Türkiye'de cezaevlerindeki doluluk oranı 59 ülkenin nüfusunu geride bıraktı. Yeni bir af düzenlemesi gündemde, ancak kalıcı çözüm için ekonomik ve sosyal politikaların güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca Akkuyu Nükleer Santrali'nin olası deprem riskine karşı dayanıklılığı tartışılıyor.

Cezaevlerindeki Doluluk Alarm Veriyor: Sorun Affla Çözülür mü?

Cezaevlerimiz 59 Ülkeden Kalabalık: Yeni Af Gündemde, Ancak Çözüm Başka Yerde
YEREL GÜNDEM / ANKARA

Cezaevlerindeki Doluluk Alarm Veriyor: Sorun Affla Çözülür mü?

Türkiye’de yaklaşık 400 bin hükümlü ve tutuklunun bulunduğu cezaevleri, nüfusları birçok ülkeyi geride bıraktı. Dünya genelindeki 206 ülkenin nüfuslarına bakıldığında, Türkiye’nin cezaevlerindeki kişi sayısının tam 59 ülkenin nüfusundan daha fazla olduğu ortaya çıktı.

İzlanda, Lihtenştayn, Monako, San Marino, Kıribati ve Andora gibi ülkelerin yanı sıra, çeşitli ada devletleri ve özerk bölgelerin nüfuslarının da Türkiye cezaevlerindeki mahkûm ve tutuklulardan daha az olduğu görülüyor.

Bu tablo, sadece kamuoyunda değil, iktidar kanadında da rahatsızlık yaratmış durumda. Bu nedenle, cezaevlerinde yoğunluğu azaltmak amacıyla yeni bir infaz düzenlemesi ve af planı gündeme getirildi. Yapılacak düzenlemeyle kimi hesaplamalara göre 55 bin, kimilerine göre ise 100 bin kişinin tahliyesi planlanıyor.

Ancak uzmanlar, bu yaklaşımın kısa vadeli bir çözüm olduğuna dikkat çekiyor. Geçmişte uygulanan af düzenlemeleri, cezaevlerinin kısa sürede yeniden dolmasına yol açmıştı. Af beklentisi, suç işlemeye meyilli kişilerde “nasıl olsa erken çıkarım” algısının oluşmasına da neden olabiliyor.

Uzmanlar, kalıcı çözüm için şu başlıklara odaklanılması gerektiğini vurguluyor:

  • Enflasyonun düşürülmesi

  • Mesleki eğitimin güçlendirilmesi

  • İstihdam alanlarının artırılması

  • Genç nüfusun tarıma yönlendirilmesi

  • Kamu harcamalarındaki israfın önlenmesi

Akkuyu Nükleer Santrali Deprem Riskine Ne Kadar Hazırlıklı?

Türkiye'nin ilk nükleer enerji santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali, deprem riski tartışmalarıyla da gündemde. Akkuyu’nun, Akdeniz kıyısından Kayseri’ye kadar uzanan Ecemiş fayına yakınlığı, güvenlik konusunda soru işaretleri doğuruyor.

İnşaat Yüksek Mühendisi Nejat Bayülke, santralin bulunduğu bölgedeki aktif fay hatlarının varlığına dikkat çekerek, "Ecemiş fayı, uzunluğu ve geçmişte yarattığı büyük depremler nedeniyle ciddi bir risk oluşturuyor. Akkuyu bölgesinde olası bir büyük deprem, santralin güvenliği açısından ciddi tehditler barındırıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ni inşa eden Rus devlet enerji şirketi Rosatom, farklı bir görüş savunuyor. Şirket açıklamasında, “Akkuyu, 9 büyüklüğündeki depremlere dayanacak şekilde tasarlandı. Deprem, sel, tsunami gibi aşırı doğa olaylarına karşı maksimum güvenlik önlemleri alınmıştır” ifadeleri yer aldı.

Taraflar arasında görüş ayrılıkları sürerken, kamuoyunda nükleer santralin güvenliği konusundaki tartışmalar büyüyor. Özellikle son yaşanan depremler sonrasında Türkiye'de deprem bilincinin artması, Akkuyu gibi dev projelerin güvenliğinin daha da sorgulanmasına yol açtı.

www.yerelgundem.com

Kaynak: Nuri Kayış / Yeniçağ