HOLLANDA’DAKİ FAHRİ KONSOLOSLUĞUMUZ YİNE GÜNDEMDE: MUHTEŞEM BİR GİRİŞİME YANLIŞ SAHİPLENME

Hollanda’daki Türkiye Fahri Konsolosluğu’nun ‘Kadınların Güçlenmesi ve Entegrasyonu Birimi’ oluşturması, Türk sivil toplum kuruluşları tarafından rekabet unsuru olarak değerlendirildi. Bu gelişme, Hollanda’daki STK’lar ve diplomatik misyon arasındaki gerilimi artırdı.

HOLLANDA’DAKİ FAHRİ KONSOLOSLUĞUMUZ YİNE GÜNDEMDE: MUHTEŞEM BİR GİRİŞİME YANLIŞ SAHİPLENME

HOLLANDA’DAKİ FAHRİ KONSOLOSLUĞUMUZ YİNE GÜNDEMDE: MUHTEŞEM BİR GİRİŞİME YANLIŞ SAHİPLENME

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Hollanda’daki Türkiye Fahri Konsolosluğu’nun son hamlesi, ülkedeki Türk sivil toplum kuruluşları tarafından tartışma yarattı. Fahri Konsolos Titus Kramer’in, ‘Kadınların Güçlenmesi ve Entegrasyonu Birimi’ adlı bir yapı kurması, Hollanda’daki köklü Türk Kadın Dernekleri tarafından rekabet unsuru olarak görüldü. Bu adımın, diplomatik bir misyonun sivil topluma desteği yerine, onların alanına müdahale eden bir girişim olarak algılanması tepkilere neden oldu.

FAHRİ KONSOLOSLUK VE KADIN HAKLARI BİRİMİ

Türkiye 1992 Güzeli Özlem Kaymaz’ı Fahri Konsolosluk ekibine dahil eden Kramer, kadın hakları konusunda bir birim oluşturarak, Hollanda’daki Türk kadınlarının güçlenmesine katkı sunmayı amaçladığını duyurdu. Ancak bu karar, uzun yıllardır aktif olarak faaliyet gösteren Hollanda’daki Türk Kadın Dernekleri tarafından pek de olumlu karşılanmadı. Türk kadınlarının güçlenmesi ve entegrasyonuna yönelik faaliyetler yürüten dernekler, bu girişimin rekabet unsuru oluşturduğunu ve kendileriyle iş birliği yapılmadan atılan adımların faydadan çok zarar getireceğini savunuyor.

Hollanda Türk Kadınları Derneği Başkanı Sibel Saki, yaptığı açıklamada, Fahri Konsolosluğun böyle bir girişimi sivil toplumla istişare içinde yapması gerektiğini vurguladı. Denetleme Kurulu Başkanı Birgül Gültekin Özşahin ise, yıllardır sürdürülen kadın güçlendirme çalışmalarının görmezden gelinmesine tepki göstererek, bu girişimin daha kapsayıcı ve iş birliği içinde olması gerektiğini belirtti.

STK’LAR VE KONSOLOSLUK ARASINDAKİ GERİLİM

Fahri Konsoloslukların asli görevi, sivil toplum kuruluşlarının yerine geçmek değil, onlara destek vermek ve entegrasyon sürecini kolaylaştırmaktır. Ancak Titus Kramer’in oluşturduğu bu yeni yapılanma, bazı kesimler tarafından Hollanda’daki Türk Kadın Dernekleri ile rekabet içinde bir girişim olarak değerlendirildi.

Sivil toplumun yıllardır sürdürdüğü faaliyetlerin göz ardı edilmesi ve bu birimin bağımsız hareket etmesi, Hollanda’daki Türk toplumu içinde bölünmelere yol açabileceği gibi, diplomatik misyonların ana fonksiyonlarından da uzaklaşılmasına sebep olabilir. Hollanda’da faaliyet gösteren Hollanda Türk Kadınları Derneği, Türk İş Kadınları Platformu gibi sivil toplum kuruluşlarının uzun yıllara dayanan deneyimleri ve toplumsal kabulü göz önüne alındığında, böyle bir girişimin bu yapılarla iş birliği içinde yapılmasının daha faydalı olacağı açıkça ortada.

TİTUS KRAMER’İN TARTIŞMALI KADRO SEÇİMLERİ

Hollanda’daki Türkiye Fahri Konsolosluğu’nun kadro seçimleri de geçmişte tartışma yaratmıştı. Kramer’in ‘Genel Sekreter’ olarak atadığı Mehmet Keskin, hakkındaki mahkeme kararı nedeniyle görevden alındı. Keskin’in rakip bir sigorta firmasının müşteri portföyünü haksız biçimde devraldığı iddiasıyla mahkemede suçlu bulunması, Fahri Konsolosluğun diplomatik kadro seçimlerine dair eleştirileri artırdı.

Bunun yanı sıra, Kramer’in konsolosluk bünyesinde “Pazarlama & PR” gibi diplomatik misyonlar için alışılmadık unvanlar kullanması da tepki çekti. Diplomasinin ticari kaygılarla iç içe geçmesi, sivil toplumun dışlanması ve liyakat eksikliği, bu sürecin en büyük handikapları arasında görülüyor.

ÖZLEM KAYMAZ’IN YENİ GÖREVİ VE TEPKİLER

Özlem Kaymaz, genç yaşlardan itibaren spor, medya ve diplomasi alanında kendini göstermiş bir isim olarak biliniyor. 1992 Türkiye Güzeli olarak tanınan Kaymaz, sporculuk kariyerinin yanı sıra uluslararası arenada Türk kadınlarını temsil eden önemli isimlerden biri oldu. Kadın hakları ve kişisel gelişim konularındaki çalışmalarıyla bilinen Kaymaz’ın, Fahri Konsolosluk bünyesinde görev alması kişisel kariyeri açısından olumlu bir gelişme olsa da, bu atamanın diplomatik misyonun yapısına uygunluğu tartışma konusu oldu.

Özellikle Hollanda’daki sivil toplum örgütlerinin süreç dışında bırakılması, toplum içinde gereksiz bir rekabet ortamı yarattı. Kaymaz’ın bireysel yetkinlikleri göz ardı edilmeden, bu misyonun STK’larla koordinasyon içinde yürütülmesi gerektiği yönündeki eleştiriler giderek artıyor.

FAHRİ KONSOLOSLUK NE YAPMALI?

Mevcut tablo göz önüne alındığında, Fahri Konsolosluk yönetimi şu adımları atarak süreci daha sağlıklı bir zemine oturtabilir:

  • STK’larla İş Birliği Yapılmalı: Kadın hakları konusundaki projeler, yerel sivil toplum kuruluşlarıyla istişare edilerek yürütülmeli.

  • Diplomatik Misyonla Uyumlu Kadro Seçilmeli: Fahri konsoloslukların asli görevi, ticari ilişkiler geliştirmek ya da doğrudan sosyal projeler yürütmek değil, bu süreçlere rehberlik etmektir.

  • Bağımsızlık İlkesi Korunmalı: STK’ların faaliyetlerini kısıtlayacak ya da onların önüne geçecek bir yapıya bürünmemeli.

SONUÇ

Hollanda’daki Fahri Konsolosluk, son dönemde aldığı kararlarla sivil toplum içinde tartışmalara yol açmış durumda. Türk kadınlarının güçlendirilmesi ve entegrasyonuna yönelik projeler elbette ki önemlidir. Ancak, bu süreçlerin köklü sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde yürütülmesi hem diplomatik etik açısından hem de toplumsal barışın korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Özlem Kaymaz’ın bu süreçte nasıl bir rol üstleneceği, Fahri Konsolosluk yönetiminin atacağı adımlara bağlı olarak şekillenecek.

www.yerelgundem.com