Liseli Öğrencilerden MEB'e Tepki: Koyun Sürüsü Değiliz!

Milli Eğitim Bakanlığı’nın proje okul atamaları Türkiye genelinde öğrencileri ve öğretmenleri ayaklandırdı. Öğretmenlerin görevden alınmasına karşı liselilerden ve velilerden sert tepki geldi. Protestolar büyüyor.

Liseli Öğrencilerden MEB'e Tepki: Koyun Sürüsü Değiliz!

Liseli Öğrencilerden MEB'e Tepki: “Koyun Sürüsü Değiliz!”

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Milli Eğitim Bakanlığı’nın proje okul uygulaması kapsamında öğretmenlerin görev yerlerinin değiştirilmesine karşı Türkiye genelindeki liselerde başlayan protestolar büyüyor. Öğrenciler ve veliler, eğitimin siyasallaştırılmasına karşı seslerini yükseltiyor.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 8 Nisan’da açıkladığı proje okul atama kararları, Türkiye’nin dört bir yanında liseli öğrencilerde büyük tepki yarattı. Atamalarda öğretmenlerin taleplerine rağmen görev yerlerinin değiştirilmesi, pek çok öğrencinin dersleri boykot etmesine ve okul bahçelerinde oturma eylemleri yapmasına neden oldu.

“Eğitimde liyakate değil, siyasete göre atama yapılıyor”

Kadıköy Anadolu Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Vefa Lisesi, Pertevniyal, Şişli Anadolu Lisesi, Ankara Gazi Anadolu Lisesi ve İzmir Atatürk Lisesi gibi köklü okullarda yapılan eylemlerde öğrenciler, öğretmenlerinin haksız şekilde görevden alındığını savundu. MEB'in kararlarının objektif değil, tamamen siyasi saiklerle alındığı ifade edildi.

Protestolarda "Öğretmenime dokunma", "Koyun sürüsü değiliz", "Projeniz değiliz", "Torpil okulda, öğrenciler sokakta", "Eğitimde adalet istiyoruz" gibi pankartlar taşındı. Veliler ve mezunlar da öğrencilere destek verdi.

Yusuf Tekin’e sert yanıt: Meşruiyetini kaybetmiştir

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “Tamamı politik manipülasyon” şeklindeki açıklamasına öğrencilerden yanıt geldi. Beşiktaş Meydanı’nda okunan öğrenci bildirisinde, Tekin’in eğitim sistemine verdiği zararlar sıralandı: “Sendikalaşmak isteyen öğretmenleri sindiren, özel okul öğretmenlerini kölelik koşullarına mahkûm eden, nitelikli eğitimi kesintiye uğratan bu anlayış eğitimden sorumlu olamaz.”

Öğretmenler: Neye göre atanıp neye göre atanmadığımız belirsiz

DW Türkçe’ye konuşan bazı öğretmenler, tercih ettikleri okullara atanmadıklarını, aksine kendi okullarındaki boş kadrolara dahi alınmadıklarını belirtti. Öğretmenler, yerlerine atanan kişilerin çoğunun iktidara yakın sendikaya üye olduğunu iddia ediyor. Bu durumun öğretmenler arasında ciddi bir huzursuzluğa yol açtığı ve dava açma hazırlıklarının yapıldığı aktarıldı.

“Kültürel miras ve dayanışma hedef alınıyor”

Kadıköy Anadolu Lisesi Mezunları adına konuşan Avukat Uğur Can Demirci, yapılan atamaların sadece bir idari uygulama olmadığını, aynı zamanda okulun kültürel birikimine ve nesiller arası dayanışma ruhuna büyük zarar verdiğini söyledi. “Abilik-abla­lık ilişkileri, köklü eğitim kültürü hedefte” diyen Demirci, uygulamayı ideolojik bir yönlendirme aracı olarak değerlendirdi.

Mezunlar ve üniversitelilerden dayanışma

Protestolara yalnızca lise öğrencileri değil, mezunlar, üniversite öğrencileri ve mahalle sakinleri de destek verdi. Moda’da konuşan bir vatandaş, “Okullar sistemli olarak zayıflatılıyor, yerine sorgulamayan bireyler yetiştiren bir yapı yerleştirilmeye çalışılıyor” diyerek tepkisini dile getirdi.

Eğitim Sen: Atamalar liyakat ilkesini zedeliyor

Eğitim Sen yetkilileri de atamaların şeffaf ve liyakate dayalı olmadığını belirtti. Ankara 2 Nolu Şube’den yapılan açıklamada, “Her gün saat 17.00’de sembolik olarak yarım saat nöbet tutacağız. Mağdur olan öğretmenlerimizin sesi olmaya devam edeceğiz” denildi.

Liseler ayakta, veliler kararlı, öğretmenler dirençli…

Türkiye’nin dört bir yanında yükselen bu tepkiler, yalnızca bir atama krizinin ötesinde, gençlerin geleceği ve eğitim sisteminin niteliği için verilen bir mücadele olarak görülüyor. Gençler ve destekçileri, demokratik bir eğitim sisteminden vazgeçmeyeceklerini vurguluyor.

www.yerelgundem.com