Paramatik Siyasetin Gölgesinde: Sistem Kuruculuğu mu, Çıkar Ağı mı?
Türkiye’de son yıllarda yaşanan siyasi yön değişimi ve Batı ile ilişkilerin evrimi çerçevesinde, Erdoğan ve İmamoğlu kıyaslaması gündemde. AK Parti’nin demokratikleşme sürecindeki rolü ile İBB’deki sistem iddiaları arasındaki fark gözler önüne seriliyor.
Paramatik Siyasetin Gölgesinde: Sistem Kuruculuğu mu, Çıkar Ağı mı?
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Erdoğan’ın Dönüm Noktası: Batı’dan Bağımsızlaşan Türkiye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti, 2011’den itibaren Türkiye’nin iç ve dış siyasetinde köklü bir rota değişikliğine gitti. Bu değişim özellikle Batı dünyasında büyük bir kırılmaya neden oldu. Uzun yıllar boyunca AB ve ABD ile entegre çalışan Ankara, bu süreçten itibaren milli egemenlik ve bağımsız dış politika vurgusunu ön plana çıkardı. Batı, bu yeni yönelimi sürpriz olarak karşıladı. Çünkü Türkiye’ye biçtikleri rol, bölgesel dizaynın edilgen bir parçası olmaktı.
Fakat Erdoğan’ın, “kontrol edilemez lider” olarak anılması Batı cephesinde alarm zillerini çaldırdı. Türkiye’de yaşanan Gezi olayları, yargı operasyonları, 17-25 Aralık süreci, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi ve terör saldırıları bu çerçevede değerlendirildi.
AB Hayali: Oyalama Taktikleri ve Gizli Ajandalar
AK Parti’nin ilk yıllarında Avrupa Birliği ile kurulan sıcak ilişkiler, Türkiye’nin demokratikleşme sürecini güçlendirmişti. Ancak ilerleyen dönemde ortaya çıkan tablo, AB’nin Türkiye’ye yönelik samimi bir genişleme planı değil, oyalamaya dayalı bir strateji güttüğünü ortaya koydu. Açılan fasılların ardı arkası kesilmezken, geri kabul anlaşması ve 72 kriter gibi talepler, sürecin önünü tıkadı.
Özellikle Terörle Mücadele Yasası ve Yerel Yönetim Şartı gibi başlıklarda Türkiye’yi adım atmaya zorlayan AB, bunu Kürt siyasi hareketi üzerinden “özerklik” müzakerelerine zemin hazırlamak amacıyla kullanmakla suçlandı. Bu noktada FETÖ, PKK ve bazı muhalefet partilerinin Batı’nın bu planlarında aracı olduğu iddiaları gündeme geldi.
Siyasette Yeni Bir Model mi, Eski Usul Rant Düzeni mi?
Gündemdeki en yeni tartışma ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kurduğu iddia edilen “sistem” modeli. Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’nin gündeme taşıdığı bu yapı, ekonomik ve siyasi karar alıcılar üzerinden kurulan bir paralel organizasyon olarak tanımlanıyor. İş dünyasından bazı isimlerin verdiği beyanlarda, İBB içinde belli bir ödeme düzenine uymadan hak edişlerin alınamadığı öne sürülüyor.
Örneğin Sarılar İnşaat’ın sahibi Ahmet Sarı’nın ifadesine göre, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş ve İştirakler Komisyonu Başkanı Ertan Yıldız’la yaptığı görüşmede, “Bu sistem böyle işliyor. Paranı almak istiyorsan vermelisin” sözleriyle karşılaştı. Bu anlatım, iddiaların artık bireysel şikayetleri aşarak organize bir yapı boyutuna ulaştığını düşündürüyor.
Erdoğan ile İmamoğlu Kıyaslaması: Abesle İştigal mi?
Tartışmaların bir diğer boyutu da, geçmişte Erdoğan’ın Batı ile iş birliği yaptığı yönündeki imalar. Ancak bu noktada, AK Parti iktidarının demokratikleşme süreci, ekonomik reformlar ve askeri vesayetle mücadelesi; İmamoğlu’na yöneltilen rüşvet ve rant suçlamalarıyla aynı çerçevede değerlendirilemez.
Erdoğan, siyasi mücadelesini sistemin dışında, parti kurarak ve centilmence rekabet ederek verdi. İBB Başkanlığı döneminde İstanbul’un altyapısından toplu ulaşıma kadar birçok sorununa çözüm üretmişti. Buna karşın, İmamoğlu’na yönelik iddialar, “gizli fon akışları, iş insanlarından alınan paralar, sistematik ödemeler” gibi ciddi suç unsurları içeriyor.
Siyasi Rekabetin Ötesi: Yargıya Taşınan İddialar
İmamoğlu ve çevresine yönelik bu suçlamaların yakında yargıya taşınması ve detaylı iddianamelerin kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor. Bu nedenle artık sadece bir siyasi rekabetten değil, hukuki sürece giren potansiyel yolsuzluk ve irtikap dosyalarından söz ediliyor.
Yazının sonunda vurgulandığı gibi: Ortada bir siyasi yarış yok; çünkü karşıda siyasi bir rakipten ziyade, iddialara göre sistematik rant ağı kuran bir organizasyon var. Ve bu yapı, siyasi değil, adli yollarla çözülmesi gereken bir sorun olarak görülüyor.
Kaynak: Fuat Uğur / TV100













