Abdullah Gül: Hukuk Zedelenirse Türkiye İçin Bedeli Ağır Olur
Abdullah Gül, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına dair yaptığı açıklamada hukukun üstünlüğünün ve siyasi diyalogun Türkiye'nin geleceği açısından belirleyici olduğunu vurguladı.

Abdullah Gül: Hukuk Zedelenirse Türkiye İçin Bedeli Ağır Olur
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, Türkiye siyasetinde ve hukuk sisteminde yeni bir krizi tetikledi. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yaşanan gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada hukukun üstünlüğü, siyasi diyalog ve demokratik değerler üzerine dikkat çekici mesajlar verdi.
İç ve dış güven açısından kritik bir eşikteyiz
Abdullah Gül, gözaltı sürecinin sadece iç kamuoyunu değil, uluslararası medyayı da derinden etkilediğini belirterek, Türkiye'nin ekonomik toparlanma sinyalleri verdiği bir dönemde böyle bir türbülansın tüm dengeyi bozabileceği uyarısında bulundu. Gül, geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kendisine yapılan adaletsizlikleri hatırlatarak, aynı hataların İmamoğlu'na karşı da yapılmaması gerektiğini vurguladı.
“Saati geriye alma lüksümüz yok”
Gül, siyasi gerilimlerin uzun vadede kimseye fayda getirmeyeceğini ve seçimlere bu kadar zaman varken çatışma dilinin tercih edilmesinin yanlış olacağını söyledi. Türkiye’nin hem içeride hem dışarıda çok kritik bir süreçten geçtiğine işaret ederek, "Saati geriye alma, benzer sıkıntıları tekrar yaşama lüksümüz yok" ifadelerini kullandı.
Yargı süreci evrensel normlara göre işletilmeli
Abdullah Gül, yargılamaların mutlaka usule uygun ve evrensel hukuka bağlı kalınarak yapılması gerektiğini belirtti. Türkiye'nin daha önce gerçekleştirdiği hukuki reformların hatırlatılması gerektiğini söyleyen Gül, “Aksi halde bugünün sorunları, yarının yükü olur” dedi. Bu mesaj, yargının siyasileşmesine dair endişeleri daha da görünür kıldı.
Ekonomik toparlanma riske girmemeli
Gül’ün değerlendirmesinde dikkat çeken bir diğer nokta ise ekonomik güven ortamının zarar görme ihtimaliydi. Türkiye’nin büyük sorunlarla devralınan bir ekonomide toparlanma sinyalleri verdiğini ve bu sürecin umut verici olduğunu belirten Gül, siyasi krizlerin bu süreci baltalayabileceğini ifade etti. Türkiye’nin dış yatırımcılar nezdinde güven kazanmak üzereyken, yaşanan gelişmelerin bu süreci tersine çevirebileceği uyarısında bulundu.
“Ankara kriterleri” vurgusu yeniden gündemde
Türkiye'nin Avrupa Birliği yolculuğunda geçmişte yerine getirdiği Kopenhag ve Maastricht kriterlerine gönderme yapan Gül, bu kriterleri artık “Ankara kriterleri” olarak yeniden tanımlayıp canlandırmanın zamanının geldiğini belirtti. Bu yaklaşımın, yolsuzluk, şeffaflık eksikliği ve çeteleşme gibi sorunlara karşı en güçlü savunma hattı olacağını söyledi.
Toplumda kutuplaşma değil, uzlaşı zamanı
Gül, Türkiye'nin içinde bulunduğu çetrefilli süreçte toplumsal kutuplaşmadan uzak durulması gerektiğini ifade ederek, "Ortak amacımız, hukukun üstünlüğü ve demokratik değerler kapsamında Türkiye’yi ileriye taşımak olmalı" dedi. Bu mesaj, siyasi kutuplaşmanın toplumsal yapıya ve huzura vereceği zararın altını çiziyor.
Haber alma özgürlüğü kısıtlanmamalı
Gül, vatandaşların galeyana getirilmemesi gerektiğini vurgularken, bu süreçte haber alma özgürlüğünün de daraltılmaması gerektiğini söyledi. Medya özgürlüğü ve şeffaf iletişimin demokrasinin temel taşları olduğunu hatırlatan Gül, sürecin makul bir zeminde ve sağduyu içinde yönetilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye’nin geleceği hukuk, reform ve sağduyu ile şekillenir
Sonuç olarak Gül, Türkiye’nin hem içeride hem dışarıda yeni bir yol ayrımında olduğunu, ancak bu sürecin doğru adımlarla yönetilmesi halinde bir fırsata dönüşebileceğini belirtti. Hukuk devleti, reformcu yaklaşımlar ve diyalog ortamı yeniden inşa edilmediği sürece, Türkiye’nin yalnızca siyasi değil, ekonomik ve diplomatik olarak da bedel ödeyeceğini vurguladı.
Kaynak: Mehmet Ocaktan / Karar