DEM Parti: Öcalan'ın Çağrısı Yalnızca PKK'ye Yapıldı
DEM Parti, Abdullah Öcalan’ın çağrısının yalnızca PKK’ye yönelik olduğunu ve YPG’yi kapsamadığını açıkladı. “Biz kimsenin yancısı değiliz” diyen eş başkanlar, sürecin başarılı olması için kayyum atamalarının ve tehditkar dilin sona ermesi gerektiğini belirtti.
Yerel Gündem 
DEM Parti: Öcalan'ın Çağrısı Yalnızca PKK'ye Yapıldı
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
DEM Parti Eş Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısının yalnızca PKK’ye yönelik olduğunu ve YPG’yi kapsamadığını belirtti. Meclis’te düzenledikleri basın toplantısında, sürecin istikrarı için kayyum uygulamaları ve operasyonların sona ermesi gerektiğini vurguladılar.
Öcalan’ın Çağrısı YPG’yi Kapsıyor mu?
DEM Parti’nin gündeme taşıdığı en önemli noktalardan biri, Öcalan’ın çağrısının yalnızca PKK'yi hedef aldığı ve YPG ile ilgisi olmadığı yönündeki açıklamaları oldu. Tülay Hatimoğulları, konuyla ilgili net bir ifadeyle “Çağrı metninde SDG veya YPG geçmiyor. Sayın Öcalan yalnızca kendi örgütüne seslendi” dedi.
Eş başkanlara yöneltilen sorular arasında, bu çağrının Suriye’de faaliyet gösteren YPG ve SDG’yi kapsayıp kapsamadığı da vardı. Hatimoğulları, “SDG’nin kuracağı diyalog Suriye iledir, bu süreç Türkiye ile alakalıdır” diyerek Öcalan’ın açıklamalarının sadece PKK ile ilgili olduğunu vurguladı.
Tuncer Bakırhan da Öcalan’ın dört saatlik görüşme sırasında yalnızca PKK'yi tarif ettiğini belirterek, “Suriye’de oturmuş bir rejim yok, hala savaşın sürdüğü bir bölge. Öcalan’ın çağrısının içine YPG’yi dahil etmek doğru değil” ifadelerini kullandı.
Sürecin Hedefi Erdoğan’a Destek mi?
Basın toplantısında DEM Parti’nin sürecin başlatılmasına dair şüphelere nasıl yaklaştığı da gündeme geldi. Bazı çevrelerde bu sürecin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilebilmesi için başlatıldığı iddiaları konuşuluyor.
Bu iddialara sert tepki gösteren Bakırhan, “Erdoğan’a oy verdik mi? Biz kimsenin yancısı değiliz” diyerek, sürecin Türkiye’nin demokratikleşmesi için önemli olduğunu ifade etti. “Biz, Kürtlere demokrasi ama işçi haklarına baskı diye bir süreci kabul edemeyiz” diyen Bakırhan, bu sürecin tüm halklar için bir demokrasi süreci olması gerektiğini söyledi.
Süreci Sabote Eden Açıklamalar
DEM Parti, barış sürecine zarar verebilecek tehditkar söylemleri eleştirdi. “Bir çağrı yapıldı ama henüz gereklilikleri yerine getirilmedi” diyen Bakırhan, bazı yetkililerin süreci sabote ettiğini ifade etti.
Bakırhan, “50 yıllık bir silahlı örgüt feshediliyor ama silah bırakılmazsa operasyon yapılır deniliyor. Bu, süreci baltalamaktır” dedi. Özellikle kayyum atamaları ve operasyonların devam etmesi, sürecin samimiyetini sorgulatan gelişmeler olarak değerlendirildi.
Öcalan Kongreye Hitap Edecek mi?
PKK’nin silah bırakması için atılacak adımlara da değinen DEM Parti, kongrenin toplanması için sınır ötesi operasyonların durması gerektiğini belirtti. Bakırhan, “Öcalan’ın kongreye hitap etmesi sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından önemli” diyerek, bunun fiziki veya teknolojik bir yöntemle sağlanabileceğini kaydetti.
TBMM ve Hukuki Düzenlemeler
DEM Parti, sürecin ilerleyebilmesi için Meclis’in de devreye girmesi gerektiğini belirtti. Bir çalışma grubu ve çözüm komisyonunun kurulması gerektiğini vurgulayan Hatimoğulları, sürecin şeffaf olması için tüm partilerin bu sürece katılım sağlaması gerektiğini ifade etti.
Özellikle Anayasa’nın 66. maddesinin değiştirilip değiştirilmeyeceği sorusuna “Henüz çok erken” yanıtını veren DEM Parti yetkilileri, infaz yasasının değişmesi gerektiğini ve AİHM kararlarının uygulanması gerektiğini vurguladı.
Sürecin nasıl ilerleyeceği belirsizliğini korurken, DEM Parti’nin barış görüşmelerine nasıl yön vereceği merak konusu.
