Deprem Anında İstanbul’da Belediye Yönetimi Krizi Yaşandı

İstanbul’da yaşanan depremde belediye yönetiminin cezaevinde olması tartışma yaratırken, AYM Başkanı Kadir Özkaya adalet ve hukuk devleti ilkelerine dikkat çekti. Yargı bağımsızlığı çağrıları yeniden gündemde.

Deprem Anında İstanbul’da Belediye Yönetimi Krizi Yaşandı

Deprem Anında İstanbul’da Belediye Yönetimi Krizi Yaşandı

YEREL GÜNDEM / ANKARA

İstanbul’da yaşanan deprem sırasında, halkın seçtiği Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil, 5 ilçe başkanının da tutuklu olması nedeniyle büyük bir yönetim boşluğu ortaya çıktı. Deprem günü, belediye yönetimini devralma görüntüsü veren siyasi iktidar unsurları, İstanbul’da adeta yeni bir dönem başlattı. İmamoğlu ve İBB kadrolarının yokluğunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti kadrolarının sahaya inmesi, demokratik temsiliyet açısından eleştirilerin odağında yer aldı.

İSKİ Operasyonu ve Gözaltı Dalgaları Endişe Yarattı

İSKİ'nin Sazlıdere çevresindeki yapılaşmayı durdurma girişiminin ardından İSKİ Genel Müdürü dahil 53 kişi daha gözaltına alındı. Bu yeni gözaltı dalgası, İstanbul'daki operasyonların genişleyeceğine yönelik beklentileri artırdı. Kamuoyunda, “İstanbul Savaşı” ifadesinin kullanılmasının yadırganmaması gerektiği görüşü hakim. Ekonomik hayatı da sarsan bu operasyonlar, İstanbul’u kaybetmenin siyasi sonuçlarından endişe eden iktidarın kapsamlı bir hamlesi olarak yorumlanıyor.

Kanal İstanbul Israrı ve Rant Tartışmaları Gündemde

İstanbul üzerindeki siyasi hesaplaşmanın arka planında, Kanal İstanbul projesi ve çevresindeki yoğun rant beklentilerinin etkili olduğu iddiaları da sıkça dile getiriliyor. İstanbul’u kazananın Türkiye’yi kazanacağı, kaybedenin ise Türkiye’yi kaybedeceği anlayışıyla hareket eden iktidarın, şehirdeki muhalif yönetimi tasfiye etmeye çalıştığı ileri sürülüyor. Bu süreçte adaletin araçsallaştırıldığı eleştirileri dikkat çekiyor.

AYM Başkanı Özkaya’dan Tarihi Adalet Vurgusu

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, AYM’nin kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada adalete dair çok önemli uyarılarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı törende Özkaya, Kur’an’dan ve kadim kaynaklardan alıntılar yaparak mahşer günü adalet terazisinin mutlaka kurulacağını hatırlattı. “Hepimiz için bir terazi konulacak” diyen Özkaya, yargı mensuplarına hak ve adaletin titizlikle korunması gerektiği çağrısında bulundu.

“Hakimlerin Kin ve Hırsla Adaletten Sapmaması Gerekir”

Özkaya, hakimlerin tarafsız olması gerektiğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı: “Her hâkimin terazisi, hiçbir ayrım yapmadan hep doğru tartmalıdır. Bir topluluğa olan kinleri ve hırsları onları adaletsizliğe sevk etmemelidir. Hâkimler daima hak ve haklının yanında olmalıdır.” AYM Başkanı’nın bu güçlü mesajı, yargının siyasetle iç içe geçtiği eleştirilerinin yükseldiği bir dönemde büyük yankı uyandırdı.

Türkiye’de Yargı Tartışmaları Derinleşiyor

Son dönemde Yargıtay Başkanvekili Ahmet Ömeroğlu'nun da “Tutuklama istisnai olmalıdır” uyarısı yaptığı hatırlatılarak, ülkede hukuk devleti ilkelerinin ciddi şekilde tartışıldığı bir süreç yaşandığına dikkat çekiliyor. AYM Başkanı Özkaya’nın adalet vurgusu, ülkede yargıya güvenin sarsıldığı bir dönemde anlamlı bir uyarı olarak değerlendiriliyor.

AYM Başkanı'nın "Mahşer" ve "Mizan" hatırlatmaları, Türkiye’de adalet mekanizmasının siyasi müdahalelerle zedelendiği algısının güçlendiği bir ortamda, toplumu derinden etkileyen bir çağrı niteliği taşıyor.

www.yerelgundem.com