Irak Dirhemine, Şam Bıçağına Sahip Çıkamayacak: Nihat Hatipoğlu’ndan Ortadoğu Kehanetleri
İlahiyatçı Nihat Hatipoğlu’nun 2012 tarihli makalesindeki hadis aktarımları, Irak, Suriye, Mısır ve Fırat havzasında yaşanan ekonomik-siyasi çalkantıları nasıl öngördü? Bu akademik haber, Peygamberimizin uyarılarını bölgenin bugünkü jeopolitiğiyle karşılaştırarak analiz ediyor.
“Irak Dirhemine, Şam Bıçağına Sahip Çıkamayacak”: Nihat Hatipoğlu’ndan Ortadoğu Kehanetleri
BİLGE TABİRCİ / TÜRKİYE
On Dört Asır Önceki Uyarılar Bugün Ne Anlatıyor?
İlahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, 16 Mart 2012’de kaleme aldığı makalede, Hz. Muhammed (sav)’in asırlar ötesinden bugünlere ışık tutan hadislerini yeniden gündeme taşıdı. Hatipoğlu’na göre Resûlullah, Ortadoğu halklarını “fitne döneminde uyanık olun” diyerek ikaz etti; Irak, Suriye, Mısır ve Fırat havzası için verdiği ipuçları ise içinde yaşadığımız kriz sarmalına ayna tutuyor.
“Irak Kendi Dirhemini Toplayamayacak”
Hatipoğlu’nun aktardığı ilk rivayet, ekonomik ve siyasi çöküşü hedef gösteriyor:
“Irak’ın kendi parasını (dirhem) ve kilogramını toparlayamayacağı günler yakındır.” (Müslim, 2896)
1990’larda ambargo, 2003 işgali ve 2014’te IŞİD’in alan hakimiyeti; Bağdat’ın petrol gelirine bile erişemeyecek hale gelmesini beraberinde getirdi. Hatipoğlu, “toprakaltı ve üstü zenginliklerin paylaşılması” uyarısının Bağdat’ın bugünkü yapısal bağımlılığıyla birebir örtüştüğünü vurguluyor.
Şam’ın Kaybolan “Bıçağı”
Aynı hadisin Şam/bugünkü Suriye versiyonu da çarpıcı:
“Şam ehlinin parasını (dinarını) ve bıçağını (muda) elinde tutamayacağı günler yakınlaştı.” (Müslim, 2896)
“Muda” hem bıçak hem ölçek demek. 2011’de başlayan iç savaşın ardından Suriye lirasının eriyişi, silah ve erzak kontrolünün onlarca milis grubuna dağılması; rivayetin sahada vücut bulmuş hali.
Mısır İçin Benzer Senaryo
Hz. Peygamber (sav) Mısır’a dair de şu haberi veriyor:
“Mısır’ın da ölçeğine ve parasına hâkim olamadığı günler yakındır.”
2011 devriminin ardından üç kez faiz şokuna giren Mısır ekonomisi, bu öngörüyü haklı çıkaran bir tablo sunuyor.
Fitnenin Dış Aktörleri: “Acemler ve Rumlar”
Sahabenin “Bu toprakları kim zayıflatacak?” sorusuna Peygamberimizin cevabı net:
“Acemler (Arap olmayanlar) ve Rumlar (Batılı güçler).”
Hatipoğlu, bu ifadeyi “Ortadoğu’yu yeniden dizayn eden küresel müdahale” başlığıyla okuyor. Güncel jeopolitik oyunlar, petrol koridorları ve vekâlet savaşları, hadis metnini adeta canlı yorum hâline getiriyor.
Fırat’ın Altın Değerindeki Suyu
Bölgedeki en tartışmalı metafor Fırat hadisi:
“Fırat nehri, altından bir dağı ortaya çıkarmadıkça kıyamet kopmayacaktır… İnsanlar bunun için birbirlerini öldürecek, her yüz kişiden 99’u ölecektir.” (Müslim, 2894)
Hatipoğlu, bu sözü üç ihtimalle açıklıyor: Barajlar yüzünden değişen su rejimi, nehir yatağındaki petrol/altın rezervleri veya yaklaşan ‘su savaşları’. Türkiye-Suriye-Irak üçgenindeki gerilimler, susuzluk projeksiyonları ve enerji krizi, hadisi güncele taşıyor.
Hadisler Akıl ve Stratejiye Davet
Hatipoğlu, “Resûlullah boşa konuşmaz” diyerek son noktayı koyuyor: Hadisler korku değil tedbir üretmek için var. Yani Kur’an’dan ve sünnetten uzak düşen toplum, “bilardo topu gibi” dış güçlerin oyun sahasına itilmekten kurtulamaz. Irak, Suriye ve Mısır senaryoları bu bakımdan ibret vesikası.
Ortadoğu’nun kalbi hâlâ milyonlarca müminin atardamarı; kıyamete dek de küresel nabız burada atacak. Bugün bölge halklarına düşen, ilahi uyarıları jeopolitik akılla sentezleyip kaynaklarını, sınırlarını ve inanç değerlerini koruyacak müşterek bir bilinç inşa etmek.













