Komili Zeytinyağı Şikayetleri Artıyor, Marka Sessizliğini Koruyor
Komili Zeytinyağı hakkında Şikayetvar'da biriken onlarca şikayet tüketici güvenini sarsıyor. Firma sessizliğini korurken, uzmanlar bu yaklaşımın marka itibarı açısından riskli olduğunu vurguluyor.

Komili Zeytinyağı Şikayetleri Artıyor, Marka Sessizliğini Koruyor
YEREL GUNDEM / EDREMİT / TÜRKİYE
Tüketiciler uyarıyor, Komili sessiz: Ne oluyor bu zeytinyağına?
Komili Zeytinyağı, Türkiye'nin en köklü ve tanınmış gıda markalarından biri olarak yıllardır raflarda yerini koruyor. Ancak son dönemlerde, özellikle Şikayetvar.com gibi platformlara art arda gelen yüzlerce tüketici şikayeti, markanın güvenilirliğini ciddi biçimde tartışmaya açtı. Tadında bozulma, şişelerde eksik dolum, donmayan zeytinyağı, yabancı maddeler ve son kullanma tarihi geçmiş ürünler gibi çok sayıda sorun bildirildi. Tüketicilerin ortak şikâyeti ise Komili markasının bu tepkilere karşı tamamen sessiz kalması.
Tüketici Güveni Neden Sarsıldı?
Özellikle Migros, BİM, Amazon, Hepsiburada gibi büyük zincirlerden alınan Komili Zeytinyağı ürünlerine yönelik gelen yorumlar dikkat çekici. Ürünlerin kalitesiz olduğu, zeytinyağı karakteristik özelliklerini taşımadığı ve bozuk tatlar içerdiği ifade ediliyor. Hatta bazı kullanıcılar zeytinyağı şişelerinde "baloncuk gibi yabancı cisimler" gördüklerini belirtirken, bazıları donma testinden başarısız çıkan yağların karışım yağ olduğundan şüpheleniyor. Tüm bu iddialara karşın, üretici firma tarafından bugüne dek yapılmış resmi bir açıklama bulunmuyor.
Psikolojik ve Ticari Sessizlik: Firmalar Neden Tepki Vermez?
Marka yönetimi uzmanlarına göre, bazı şirketler olumsuz tüketici yorumlarına doğrudan yanıt vermekten kaçınıyor çünkü bu durumun markayı daha da gündeme getirerek olumsuz algıyı pekiştirebileceğini düşünüyorlar. Ancak özellikle gıda güvenliği gibi hassas konularda yaşanan bu suskunluk, tüketici psikolojisinde 'görmezden gelinme' hissi uyandırarak güveni zedeliyor. Marka sadakati açısından tehlikeli bir strateji olarak değerlendirilen bu yaklaşım, uzun vadede satışlara ve itibar kaybına neden olabilir.
Şikayetler Sadece Tatla Sınırlı Değil
Zeytinyağının tadı ve kokusuyla ilgili sorunların dışında, kampanya aldatmacası, eksik teslimat, yanlış ürün gönderimi ve eksik gramaj gibi lojistik temelli problemler de Komili tüketicilerinin en çok şikayet ettiği konular arasında. Bu durum markanın hem ürün kalitesi hem de müşteri ilişkileri yönetimi açısından sorgulanmasına yol açıyor.
Sosyal Medya ve Platformlar Baskı Unsuru Olabilir mi?
Uzmanlar, dijital çağda markaların sosyal medya ve şikâyet platformlarında sergilediği iletişim dilinin tüketici sadakatini doğrudan etkilediğini vurguluyor. Komili gibi köklü bir markanın bu kadar yüksek hacimli eleştiriye rağmen suskun kalması, sosyal sorumluluk ve kriz iletişimi açısından büyük bir eksiklik olarak yorumlanıyor.
Tüketiciler Ne Bekliyor?
Komili kullanıcıları açık ve net bir açıklama, gerekirse özür ve telafi edici bir kampanya istiyor. Özellikle bozuk olduğu iddia edilen ürünlerin laboratuvar test sonuçlarının paylaşılması, kamuoyuna güven verilmesi açısından büyük önem taşıyor.
Bu sessizlik daha ne kadar sürecek?
Türkiye'nin en tanınmış zeytinyağı markalarından birinin, bu kadar geniş kapsamlı şikayet furyasına karşı hâlâ sessiz kalması, markaya duyulan sadakatin ciddi biçimde sorgulanmasına neden oluyor. Komili, sessiz kalmayı bir strateji olarak mı sürdürüyor yoksa bu bir iletişim eksikliği mi? Sorular çoğalıyor, tüketici cevapsız kalıyor.
*
*