Togo’dan Grönland’a Uzanan Olağanüstü Bir Yolculuk: Yılanlardan Kaçıp Arktik’e Sığınan İlk Afrikalı
Afrikalı Tété-Michel Kpomassie, yılan korkusuyla Grönland’a gitmeye karar verdi. Sekiz yıl süren yolculuğun ardından Arktik’e ulaşan ilk Afrikalı oldu.
Togo’dan Grönland’a Uzanan Olağanüstü Bir Yolculuk: Yılanlardan Kaçıp Arktik’e Sığınan İlk Afrikalı
YEREL GÜNDEM / DÜNYA
Tété-Michel Kpomassie, Grönland’da yılan olmadığını öğrendiğinde hayatının rotasını değiştirmeye karar verdi. 1958 yılında, 16 yaşındayken bir palmiye ağacında yılanla karşılaşan genç adam, korkuyla kaçarken 10 metreden düştü. Bu olay, onun hayatını bambaşka bir yola sürükledi.
Babası tarafından yılan kültü rahibi olması için zorlanan Kpomassie, bu kaderden kaçmak için Togo’daki Fransız misyoner kütüphanesinde Grönland ve Alaska Eskimoları hakkında bir kitap keşfetti. O andan itibaren tek amacı, yılanların olmadığı bu buzlu topraklara ulaşmaktı.
Sekiz Yıl Süren Zorlu Yolculuk
Grönland’a ulaşmak için Afrika ve Avrupa’yı sekiz yıl boyunca aşan Kpomassie, önce Gana’ya, ardından Dakar, Paris ve Kopenhag’a ulaştı. Danimarka’ya vardığında, konsolosluk yetkilileri ona Grönland’ın -40 dereceye kadar düşen sıcaklıklarını hatırlattı. Ancak Kpomassie fikrinden vazgeçmedi ve hayalini gerçekleştirmek için bir gemiye binerek Grönland’a doğru yola çıktı.
Grönland’a İlk Adım: Şaşkınlık ve Merak
1967 yılının Haziran ayında Qaqortoq’a vardığında, köy halkı onu görmek için limanda toplanmıştı. İlk kez siyah bir adam gören çocuklar korku ve hayranlık içinde ona lakaplar taktı. Yerliler, efsanelerindeki "kara devlere" benzeterek Kpomassie’yi Tornasuk veya Qivittoq olarak adlandırdı.
Ancak zamanla çocuklarla kurduğu dostluk, onu köy halkının bir parçası haline getirdi. İnsanlar onu evlerine davet etmeye, geleneksel yemeklerini tattırmaya ve avcılık tekniklerini öğretmeye başladı. Kpomassie, bu toplumu Togo’daki hayatıyla karşılaştırarak farklı kültürler arasındaki benzerlikleri keşfetti.
Köpekli Kızaklarla Avcılık ve Kuzeyin Sessizliği
Kışı küçük bir köyde geçiren Kpomassie, köpekli kızak sürmeyi öğrendi ve İnuit halkının yaşamına tamamen adapte oldu. -30 derecede avlanmayı, fok avlamak için saatlerce buz üstünde beklemeyi deneyimledi. Soğuğa rağmen, bu yaşam tarzının ona özgürlük ve huzur verdiğini fark etti.
"Gece karanlığında kızakta uzandığımda kalp atışlarımı duyabiliyordum. Sessizlik içinde, tüm evrenin kalbi gibi attığını hissediyordum. Bundan daha fazlasına ihtiyacım yoktu," diyerek yaşadığı duyguları anlattı.
Afrika’ya Dönüş ve Anlatılacak Hikâyeler
Grönland’da geçirdiği yılların ardından, Afrika’ya dönme isteği filizlendi. Topluluğuna kuzey ışıklarını, donmuş denizleri ve hiç tanık olmadıkları kar yağışını anlatmak istedi. Döndüğünde, büyükbabasına karı anlatırken "Gökyüzündeki tüm beyaz kuşlar tüylerini dökse, işte öyle bir şey" dedi ve ailesini hayrete düşürdü.
Kpomassie’nin dönüşü, ona ailesi ve toplumu içinde yeni bir kimlik kazandırdı. Artık bir bilge adam olarak görülüyordu. 1977’de "Grönland’da Bir Afrikalı" adlı kitabını yayımlayarak, hem Afrika’da hem de Avrupa’da tanınan bir figür haline geldi.
Bugün hâlâ Grönland’dan bahsederken, "Sanki oradan hiç ayrılmamış gibiyim," diyor.













