Ukrayna’da işler Trump’ın görmek istediği gibi gitmiyor : Alaska zirvesi sonrası tablo ve Batı’nın sınavı
Hakan Okçal, Alaska’daki Trump–Putin zirvesi ve ardından Washington’daki temaslar sonrası ateşkesin geri plana itildiğini; Moskova’dan gelen sert mesajlarla “güvenlik garantisi” beklentilerinin sarsıldığını ve savaşın yakın zamanda bitmeyeceğini yazıyor.
“Ukrayna’da işler Trump’ın görmek istediği gibi gitmiyor”: Alaska zirvesi sonrası tablo ve Batı’nın sınavı
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Ateşkes hedefi rafa mı kalktı?
Emekli Büyükelçi Hakan Okçal, 22 Ağustos 2025 tarihli değerlendirmesinde, Alaska’da yapılan Trump–Putin görüşmesinin ardından Washington trafiğiyle birlikte Ukrayna dosyasında “ateşkes”in geri plana itildiğini, ABD Başkanı Donald Trump’ın söylemini kısa sürede “doğrudan barış anlaşması müzakerelerine” geçilmesi yönünde değiştirdiğini yazdı. Okçal’a göre Putin baştan beri ateşkese sıcak bakmıyor; masaya en güçlü şekilde oturabilmek için sahada üstünlük kurmayı hedefliyor.
Alaska’daki gösteri, içerikten çok konuşuldu
Yazıda, zirvenin ilk gününde medyanın, Putin’in kırmızı halı ile özel protokolle karşılanması, B-2 ağır bombardıman uçağının uçuşu ve podyumun iki yanında yer alan F-22 Raptor’lara odaklandığı; buna karşılık sonuçların belirsiz kaldığı aktarıldı. Toplantı sonrası ortak basın toplantısı yapılmaması da içeride neyin konuşulduğuna dair soru işaretlerini artırdı. Trump, görüşmeyi “çok başarılı” diye nitelerken, Kiev ve Avrupa başkentlerinde “ateşkes olmadan barış görüşmesi olur mu?” tartışması öne çıktı.
Beyaz Saray maratonu: Uyumlu görüntü, çelişkili beyanlar
Okçal, Washington’daki toplantılarda Avrupalı liderlerin Trump’ı karşılarına almamak için “mültefit” bir çizgi izlediğini; NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın dikkat çeken isimler olduğunu belirtiyor. Alman Şansölyesi Friedrich Merz’in, “ateşkes olmadan barış görüşmesinin çelişkili olacağı” uyarısı ise Trump’ın “altı savaşı ateşkes olmaksızın barış anlaşmasıyla bitirdim” iddiasıyla karşılandı. Ertesi gün Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt’in bu sayıyı “yedi”ye çıkarması, Okçal’a göre, “kraldan çok kralcı” bir tutumun göstergesi. Yazıda, Hindistan–Pakistan ve İsrail–İran dosyalarında ne barış anlaşması ne de formel ateşkesin bulunduğu hatırlatılıyor.
“Güvenlik garantisi” balonu ve Moskova’dan sert fren
Okçal, Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un, Moskova görüşmeleri sonrasında “Ukrayna’ya Batı kaynaklı güvenlik garantileri” ve “NATO’nun 5. maddesine benzer taahhütler” verilebileceği yönündeki mesajlarının Washington’da iyimserlik yarattığını; Zelenski’nin de bu garantiler sağlanırsa “toprak konusunu Putin’le görüşmeye açık” olduğunu söylediğini aktarıyor. Ancak kısa sürede Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve eski devlet başkanı Dmitri Medvedev’den “NATO ya da adı ne olursa olsun bir Batı koalisyonunun Rusya sınırlarına yaklaşmasına izin yok” mesajları geldi. Kremlin kanadının, olası Zelenski–Putin buluşması için “pürüz kalmaması” şartını öne çıkarması da 15 gün içinde zirve beklentisini zayıflattı.
Kafkasya dosyası: Parafe edilen barış ve kırılgan koşullar
Okçal, Beyaz Saray’da parafe edilen Azerbaycan–Ermenistan anlaşmasına da değinerek, bunun “imza” değil, belirli şartlar gerçekleşirse “imzaya niyet” anlamına geldiğini not ediyor. Ermenistan Anayasası’ndaki tarihsel toprak atıflarının çıkarılması gibi kritik koşulların henüz belirsizliğini koruduğu; iç dengelerin süreci her an tersine çevirebileceği vurgulanıyor. 44 günlük savaşın Rusya ve Türkiye arabuluculuğunda ateşkesle durduğunu, koşullar bozulunca Bakü’nün 2023’te son hamleyi yaptığını hatırlatan Okçal, Moskova’nın Karabağ’da arabulucu iken Ukrayna’da tam tersi bir tutum almasının “niyet farkını” gösterdiğini savunuyor.
“Gerçeğin anı”: Batı’sız baskı, Çin’siz fren olmaz
Okçal’a göre Ukrayna savaşında “moment of truth” eşiği aşıldı. Rusya’nın hedefleri maksimalist; Batı’nın mevcut dağınıklığı karşısında Kremlin’in geri adım atması beklenmemeli. Krizin iki olası fren mekanizması bulunuyor: ABD’nin Batı’yı yanına alarak kararlı biçimde Rusya’nın karşısına dikilmesi veya Çin’in Moskova’ya desteğini çekmesi. Mevcut tablo her iki senaryonun da yakın vadede gerçekçi olmadığına işaret ediyor. Bu nedenle, yazar, Trump’ın çok istediği Nobel Barış Ödülü’nün “bir başka bahara kaldığı” görüşünde.
Etiketler:
#Ukrayna #Trump #Putin #Alaska #ateşkes #barış #Zelenski #Washington













