Baskın Oran’ın ‘bikini’ satırları infial yarattı: Agos yazıyı sildi, kamuoyundan özür diledi

Baskın Oran’ın Agos’taki yazısında kadınlara yönelik ifadeler tepki çekti; Agos yazıyı kaldırıp özür diledi. Olay, cinsiyetçi dil ve editöryal denetim tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Baskın Oran’ın ‘bikini’ satırları infial yarattı: Agos yazıyı sildi, kamuoyundan özür diledi

Baskın Oran’ın ‘bikini’ satırları infial yarattı: Agos yazıyı sildi, kamuoyundan özür diledi

YEREL GÜNDEM / İSTANBUL

Tartışmayı başlatan satırlar ve hızlı geri adım

Agos’ta dün yayımlanan köşe yazısında yazar Baskın Oran’ın kadınların bikini tercihlerine ilişkin kullandığı ifadeler kamuoyunda geniş tepki topladı. Yazıda yer alan “Bikinilerin alt parçasının kaybolmaya doğru gidiyor oluşu. Arkadan ortaya gelince bir ‘ip’e dönüşüyor, şeftaliyi ikiye bölüyor...” sözleri kısa sürede sosyal medyada gündem oldu. Tepkilerin ardından Agos, 11 Eylül 2025 tarihli “‘Bu rezil kargaşada ne yazayım, Bodrum yazayım bari’” başlıklı yazıyı siteden kaldırdı ve okurlarından özür diledi.

Agos’tan açıklama: “Editöryal aksaklık”

Gazetenin resmi duyurusunda, söz konusu ifadelerin onaylanmadığı vurgulanarak “Kadınların bedenlerine ve tercihlerine yönelik kullanılan dili onaylamamız mümkün değildir. Bu yazının yayımlanması, editöryal süreçlerimizde yaşanan bir aksaklığın sonucudur” denildi. Agos yönetimi, benzer hataların tekrarlanmaması için haber ve yazıların daha titiz bir editöryal denetimden geçirileceğini belirterek “Tepkileriniz için teşekkür ediyoruz” ifadesini kullandı.

Sosyal medyada geniş yankı: Cinsiyetçi dil ve basın etiği tartışması

Yazının yayımlanmasının ardından özellikle kadın örgütleri, medya çalışanları ve çok sayıda kullanıcı, cinsiyetçi ve nesneleştirici dile tepki gösterdi. Paylaşımlarda, köşe yazısı özgürlüğünün hakaret, aşağılama ve beden üzerinden ayrımcılık içeren ifadeleri meşrulaştıramayacağı vurgulandı. Eleştirilerin ortak paydasında, medyada dil duyarlılığı, okur güveni ve editöryal sorumluluk ilkelerinin güçlendirilmesi gerektiği görüşü öne çıktı.

Ne oldu, nasıl bu noktaya gelindi?

  • Ne zaman? Yazı 11 Eylül 2025’te yayımlandı; tepkiler aynı gün içinde büyüdü.

  • Ne yapıldı? Agos, yazıyı kaldırdı ve kamuoyundan özür diledi.

  • Neden tepki oldu? Yazıdaki ifadeler, kadınların giyim tercihlerine yönelik cinsiyetçi ve nesneleştirici bir dil olarak değerlendirildi.

  • Sonuç ne? Olay, köşe yazılarında ifade özgürlüğü–sorumluluk dengesini ve editöryal süzgeç ihtiyacını yeniden gündeme taşıdı.

Uzmanlardan beklenti: Şeffaf süreç, açık standart

Medya etiği alanında dile getirilen görüşlerde, benzeri krizlerin önlenmesi için şu başlıklar öne çıkıyor:

  • Yazı öncesi–sonrası kontrol: Köşe yazılarının da haberler kadar çok katmanlı edit ve etik tarama süreçlerinden geçmesi.

  • Dil rehberi: Cinsiyetçi, ayrımcı ve beden üzerinden nesneleştirici ifadeleri net biçimde dışlayan kurumsal dil kılavuzu.

  • Şeffaflık: Hatalı içeriklerin kaldırılmasında, gerekçe ve düzeltme adımlarının kamuoyuna açık paylaşılması.

  • Eğitim: Yazar ve editörlere toplumsal cinsiyet eşitliği ve nefret söylemi konularında düzenli eğitim.

Sonraki adımlar: Güvenin onarımı için sınav

Agos’un özrü, kısa vadede krizi yatıştırsa da okur güveninin yeniden tesis edilmesi, tutarlı bir denetim mekanizması ve dil politikasının kararlılıkla uygulanmasına bağlı olacak. Olay, yalnızca tekil bir yazı tartışması olmaktan çıkıp, Türkiye’de medya kuruluşlarının ifade özgürlüğü ile etik sorumluluk arasındaki dengeyi nasıl kuracağına dair geniş bir muhasebeyi de tetikledi.


www.yerelgundem.com