Bu Tutuklama Kanuna Aykırı: Taha Akyol Yazdı
Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın tutuklanması hukuka aykırı mı? Taha Akyol’un değerlendirmesiyle, 2014'te değiştirilen TCK 277 ve basın özgürlüğüne etkisi.

Bu Tutuklama Kanuna Aykırı: Taha Akyol Yazdı
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın tutuklanması, hukuki açıdan ciddi tartışmalara yol açtı. Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, Toktaş’ın gözaltına alınmasının ve tutuklanmasının kanuna aykırı olduğunu belirterek, hukuki süreçte yapılan hataları değerlendirdi.
Hukuki Temel Eksik
Akyol’a göre, bir soruşturmada bilirkişilik yapan bir kişiyle ilgili yayın yapmak veya onu etkilemek Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre suç teşkil etmiyor. Yasa yalnızca “görülmekte olan bir davada” hâkimi, savcıyı veya bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs etmeyi suç sayıyor. Ancak Toktaş’ın yayınladığı görüş, bilirkişi raporunu verdikten sonra gerçekleştiği için etkilenme ihtimali bulunmuyor. Ayrıca, mahkemenin üçüncü bir bilirkişiye karar vermiş olması, Halk TV’de yapılan yayının mevcut süreçle bağlantısız olduğunu gösteriyor.
Kanun 2014’te Değiştirildi
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un ve savcılığın dayanak olarak gösterdiği TCK 277. madde, 2014 yılında yapılan değişiklikle soruşturma aşamasında hâkimi, savcıyı ve bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs etmeyi suç olmaktan çıkardı. 6 Haziran 2014’te çıkarılan torba yasa (6545 Sayılı Kanun) ile bu madde revize edilerek, etkileme teşebbüsünün yalnızca dava sürecinde suç sayılması hükmü getirildi.
Ancak, Toktaş ve diğer gazetecilere yöneltilen suçlamalar, soruşturma aşamasında gerçekleşen bir yayınla ilgili olduğu için, mevcut yasaya göre suç kapsamında değerlendirilmemesi gerekiyor.
Gazetecilik Suç Değildir
Taha Akyol, gazeteciliğin temel ilkelerinin ihlal edildiğini vurguluyor. Gazeteci Barış Pehlivan’ın, Halk TV’de yayınlanmak üzere bilirkişiye doğrudan sorular sormasının tamamen habercilik faaliyeti olduğunu belirten Akyol, gazetecinin, kişinin görüşlerini yayınlamak için kayıt altına almasının suç teşkil etmeyeceğini ifade ediyor. Haberciliğin temelinde, kamuoyunu bilgilendirmek ve çok yönlü değerlendirme yapmak yer alır.
Akyol, gazetecilerin “tehlikesi hafif” bir isnattan dolayı gözaltına alınmalarını ve ağır adli kontrol şartlarına tabi tutulmalarını sert bir şekilde eleştiriyor.
Ceza Hukukçularından Destek
Önde gelen ceza hukukçularından Prof. Dr. İzzet Özgenç, TCK 277’de yapılan değişikliğin 2013 yılı sonlarında gerçekleşen siyasi olayların bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirtiyor. Özgenç’in değerlendirmesine göre, kanunun 2014’te değiştirilmesiyle soruşturma aşamasında savcı veya bilirkişiyi etkilemeye teşebbüsün suç olmaktan çıkarıldığı açıkça belirtiliyor. Bu nedenle, Toktaş’ın tutuklanması ve yargılanması hukuka aykırı olarak nitelendiriliyor.
Basına Baskı Mı?
Taha Akyol, Türkiye’de basın özgürlüğünün giderek daraldığını ve bu tür hukuki süreçlerin gazetecilere yönelik baskıyı artırdığını belirtiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına göre Türkiye’de yargı bağımsızlığının ciddi şekilde zedelendiği ifade edilirken, gazetecilere yönelik bu tür işlemlerin, basın özgürlüğüne zarar verdiği vurgulanıyor.
Sonuç olarak, Suat Toktaş ve Halk TV çalışanlarına yönelik uygulamalar, hukuki çerçevede ciddi soru işaretleri barındırıyor. Hukukun üstünlüğüne bağlı bir yargı sürecinde bu tür kararların sorgulanması ve basın özgürlüğünün korunması büyük önem taşıyor.