PKK ve YPG Nasıl Büyüdü? Şimdi FETÖ Neden Büyütülüyor?

Türkiye’nin terörle mücadele stratejileri incelenerek, PKK, YPG ve FETÖ’nün büyüme süreçleri analiz ediliyor. Yapılan hatalar ve olası çözümler ele alınıyor.

Yerel Gündem

Mar 11, 2025 - 07:40 Updated: Oct 31, 2025 - 16:47

PKK ve YPG Nasıl Büyüdü? Şimdi FETÖ Neden Büyütülüyor?

YUSUF İNAN YAZDI...

Stratejik Hataların Tekerrürü!

Ortadoğu’da güç dengeleri sürekli değişirken, terör örgütlerinin yükselişi ve devletler içindeki konumları yeniden şekillenmektedir. Türkiye'nin PKK ve YPG’ye yönelik politikalarının beklenmedik sonuçlar doğurduğu görülmektedir. Benzer şekilde, FETÖ ile mücadelede yapılan yanlışlar, örgütün devlet içinde ve uluslararası arenada daha fazla meşruiyet kazanmasına yol açmaktadır.

PKK ve YPG’nin Devletleşme Süreci

PKK’nın Suriye’deki uzantısı YPG, ABD'nin IŞİD'e karşı mücadelesinde en önemli kara müttefiki olarak kabul edildi. SDG (Suriye Demokratik Güçleri) çatısı altında örgütlenen bu yapı, Suriye'nin kuzeyinde fiili bir yönetim kurdu. Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından, Ahmed Şara liderliğindeki yeni Suriye yönetimiyle imzalanan anlaşma ile YPG’nin devletin resmi bir unsuru haline gelmesi sağlandı.

Bu durum, Türkiye’nin PKK ile mücadeledeki stratejik hatalarının bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Türkiye, Öcalan üzerinden belirli bir strateji yürütürken, YPG sahada özerk bir yapı oluşturdu ve bu yapı zamanla Suriye devleti tarafından kabul edildi. Yani, Türkiye’nin baskıları, YPG’nin uluslararası arenada daha güçlü bir aktör olarak algılanmasına yol açtı.

Terör Örgütlerinin Yükselmesi: Yapısal Faktörler

Bir terör örgütünün büyümesi için önüne engeller koymak yeterlidir; bir örgütün çözülmesi için ise önündeki engelleri kaldırmak gereklidir. PKK ve YPG'nin Suriye içinde devletleşme sürecine girmesi, büyük ölçüde Türkiye’nin yanlış stratejik hamlelerinden kaynaklanmıştır. Türkiye’nin PKK’yı geleneksel anlamda “kırsal terör” ile özdeşleştirmesi, YPG’nin Avrupa ve ABD tarafından meşru bir siyasi yapı olarak tanınmasını kolaylaştırdı.

DEM Parti’nin “Biz YPG’nin temsilcisi değiliz, Öcalan’ın çağrısı PKK’yı kapsar, YPG’yi kapsamaz” açıklamaları, örgütün küresel anlamda konumlandırılma sürecine dair ipuçları vermektedir. Bu açıklamalar, YPG’nin uluslararası alanda PKK’dan bağımsız bir yapı gibi sunulmasını ve Batı'dan destek almasını kolaylaştırmaktadır.

FETÖ ile Mücadelede Benzer Hatalar

PKK örneğinde yapılan hatalar, FETÖ ile mücadelede de tekrarlanmaktadır. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ ile mücadelede izlenen yol, örgütün toplum içinde daha fazla meşruiyet kazanmasına yol açacak hatalar içermektedir. Özellikle FETÖ’yle ilişkisi olmayan kişilerin bile bu suçlamaya maruz kalması, geniş halk kesimlerinde mağduriyet algısı yaratmakta ve örgütün sempatizan kazanmasını kolaylaştırmaktadır.

FETÖ, 15 Temmuz öncesinde devlet içindeki kritik pozisyonlara yerleşerek güç kazanmış bir yapıydı. Ancak darbe girişimi sonrası yapılan soruşturmalar, örgütle ilgisi olmayan binlerce insanın hedef alınmasına ve böylece FETÖ’nün mağduriyet propagandası yapmasına zemin hazırlamıştır. Devletin yanlış kriterler üzerinden yürüttüğü soruşturmalar, örgütün yurtdışında ve iç politikada bir “mağdur” söylemi üretmesine imkân tanımaktadır.

Devletin Stratejik Yanılgıları: PKK ve FETÖ Paralelliği

PKK’nın Avrupa’daki entelektüel desteğini sağlayan kesimler ile FETÖ’nün yurtdışına kaçan elit kadroları arasında ciddi paralellikler vardır. Avrupa ve ABD’de yaşayan, iyi eğitim almış ve yabancı dil bilen Kürtler, PKK’nın uluslararası ayağını oluştururken, FETÖ'nün yurtdışında büyümesini sağlayanlar da yine Türkiye'nin akademik ve bürokratik kadrolarından yetişmiş kişilerdir.

PKK’yı bitirme stratejisinde yapılan hataların aynısı, FETÖ ile mücadelede de tekrarlanmaktadır. FETÖ’nün 85 milyon insanı terörist ilan etmeye yönelik propaganda stratejisi, devletin yanlış politikalarıyla daha da güçlenmektedir. ByLock gibi dijital veriler üzerinden oluşturulan suçlamalar, örgütün gerçek üyeleriyle masum vatandaşların birbirine karışmasına neden olmakta ve mücadeleyi karmaşıklaştırmaktadır.

Sonuç: Çözüm İçin Rasyonel Stratejiler Gerekli

Türkiye’nin terörle mücadele politikalarında stratejik bir dönüşüme ihtiyacı vardır. Örgütlerin büyümesi ve devletleşmesi sürecinde yapılan yanlış hamlelerin düzeltilmesi gerekmektedir. Türkiye, PKK ve YPG’nin devletleşmesini önlemek için askeri ve siyasi yöntemleri dengeli bir şekilde kullanmalıdır. Aynı şekilde, FETÖ ile mücadelede daha rasyonel kriterler belirlenmeli, örgütün meşruiyet kazanmasını sağlayacak hatalardan kaçınılmalıdır.

Türkiye’nin güvenlik stratejileri, kısa vadeli başarılar yerine uzun vadeli istikrar hedeflemelidir. Aksi takdirde, geçmişte yapılan hatalar gelecekte daha büyük tehditlere yol açabilir.