Türkiye’nin Yeşil Altını: Zeytin Üretiminde Yeni Bir Dönem Başlamalı

Türkiye'nin zeytin üretimi konusunda dünya lideri olabilmesi için eğitim, modernizasyon ve devlet destekleri gereklidir. Zeytin üretiminde bilinçli tarım politikaları, organik üretim teşvikleri ve modern işleme tesisleri, Türkiye'yi küresel pazarda rekabetçi hale getirebilir.

Türkiye’nin Yeşil Altını: Zeytin Üretiminde Yeni Bir Dönem Başlamalı

YUSUF İNAN YAZDI...

Türkiye’nin Yeşil Altını: Zeytin Üretiminde Yeni Bir Dönem Başlamalı

Zeytin, binlerce yıllık tarihiyle Anadolu topraklarında bereketin ve barışın simgesi olmuştur. Ancak, Türkiye gibi zeytin üretiminde küresel çapta iddialı olabilecek bir ülke, ne yazık ki bu değerli tarımsal varlığını yeterince değerlendiremiyor. Son yıllarda artan eğitim faaliyetleri, budama kursları ve sektördeki bilinçlendirme çalışmaları, Türkiye’nin zeytin üretimi ve ihracatında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak asıl soru şu: Türkiye bu potansiyeli ne kadar doğru kullanıyor?

Eğitim ve Bilinçlenme Seferberliği Yeterli mi?

Edremit’te düzenlenen zeytin budama kursu, zeytinlik bakımına yönelik eğitim eksikliğini gözler önüne serdi. Halk Eğitim Merkezi, Komili Yağ ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün katkılarıyla gerçekleştirilen bu eğitimde, zeytinlik sahipleri teorik ve uygulamalı olarak budama, gübreleme ve hastalıklarla mücadele konusunda bilgilendirildi. Özellikle kadınların yoğun ilgisi, tarım sektöründe kadın emeğinin ve bilgisinin artırılması açısından sevindirici bir gelişme olarak yorumlanabilir.

Ancak, bu tür eğitimlerin yalnızca birkaç günle sınırlı kalması yeterli değildir. Türkiye, sürdürülebilir tarım politikaları geliştirmek istiyorsa, zeytin yetiştiriciliği alanında uzmanlaşmış tarım liseleri ve meslek yüksekokulları açmalı, bu eğitimleri daha sistematik hale getirmelidir. İtalya ve İspanya gibi zeytin ve zeytinyağı üretiminde dünya lideri olan ülkeler, bu tür eğitimleri bir devlet politikası olarak yürütmektedir.

Zeytinliklerde Bakım ve Verimlilik Sorunu

Türkiye’de birçok zeytinlik, yanlış bakım ve yetersiz bilgi nedeniyle düşük verimlilikle çalışmaktadır. İnan Zeytincilik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa İnan’ın vurguladığı gibi, üreticiler çoğu zaman budama ve bakım teknikleri konusunda yeterli donanıma sahip değildir. Bu da Türkiye’nin hem iç piyasada hem de ihracatta rekabet gücünü düşürmektedir.

Ziraat Mühendisi Fikret Çapaş, budamanın tarım aletlerinin dezenfekte edilmesi gibi küçük ama kritik detaylarla çok daha verimli hale gelebileceğini belirtirken, üreticilerin bu temel bilgilere sahip olmadan zeytinlik işletmelerini yürütmelerinin ciddi bir eksiklik olduğunu vurguluyor. Tarımsal modernizasyonun eksik olduğu bir ortamda, ne yazık ki Türkiye dünya çapında bir zeytin ve zeytinyağı üretim merkezi olma şansını kaçırmaktadır.

Organik Üretime Geçiş: Küresel Pazarda Türkiye’yi Öne Çıkarır mı?

Son yıllarda tüketicilerin organik tarıma olan ilgisi büyük bir ivme kazandı. Avrupa Birliği ve ABD gibi pazarlar, organik sertifikalı ürünleri tercih ediyor. Türkiye’de de organik zeytin ve zeytinyağı üretimine yönelik çalışmalar olsa da, bu süreç halen yeterince sistematik değil. Komili Yağ’ın başlattığı eğitimlerde organik tarım tekniklerine yer verilmesi önemli bir adım olsa da, bu alanın devlet teşvikleri ile desteklenmesi gerekiyor.

Organik tarıma geçiş için yapılması gereken en önemli adımlardan biri, üreticilerin organik sertifikasyon süreçleri hakkında bilgilendirilmesi ve teşvik edilmesidir. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin zeytin işleme tesislerinde modernizasyon yatırımları yapılmalı ve ihracat stratejileri güçlendirilmelidir.

Devlet Politikaları ve Tarımda Destek Mekanizmaları

Zeytin üreticilerinin en büyük sorunlarından biri, yüksek üretim maliyetleri karşısında yeterli kâr elde edememeleridir. Türkiye’de çiftçilerin büyük bir kısmı, artan maliyetler nedeniyle zeytinliklerini imara açarak tarımdan uzaklaşmaktadır. Bu noktada devletin devreye girerek zeytin üreticilerine özel teşvikler sağlaması hayati önem taşımaktadır.

Düşük faizli tarım kredileri, zeytin işleme tesislerine yönelik modernizasyon destekleri ve organik üretim teşvikleri gibi çeşitli mekanizmalar devreye sokulmadığı sürece, Türkiye zeytin üretiminde sürdürülebilir bir büyüme sağlayamayacaktır. Bununla birlikte, tarım kooperatiflerinin güçlendirilmesi ve üreticilerin doğrudan ihracata yönlendirilmesi de sektörü kalkındıracak adımlar arasında yer almalıdır.

Türkiye İçin Bir Vizyon: Zeytin Üretiminde Dünya Liderliği

Türkiye, zeytin yetiştiriciliği için ideal iklim koşullarına sahip olmasına rağmen, üretim süreçlerinde modernizasyon ve eğitim eksiklikleri nedeniyle dünya çapında hak ettiği noktada değildir. Zeytin üretimini sadece Ege ve Marmara bölgeleri ile sınırlı tutmak yerine, Karadeniz’den Güneydoğu Anadolu’ya kadar geniş bir alanda yaygınlaştırmak mümkündür.

İspanya ve İtalya gibi ülkelerin başarılarına bakıldığında, Türkiye’nin daha yenilikçi ve uzun vadeli bir tarım politikası benimsemesi gerekmektedir. Tarım liseleri, organik üretim teşvikleri, devlet destekli eğitim seferberlikleri ve modern işleme tesisleri ile Türkiye, zeytin ve zeytinyağı ihracatında dünya lideri olabilir. Ancak bu hedefe ulaşmak için kısa vadeli projeler yerine uzun soluklu, kapsamlı ve sürdürülebilir politikalar geliştirilmelidir.

Bugün Edremit’te, Ayvalık’ta veya Gemlik’te başlayan küçük bir eğitim çalışması, doğru adımlar atılırsa Türkiye’nin tarım politikalarında büyük bir dönüşümün başlangıcı olabilir. Önemli olan, bu adımları stratejik bir plan dahilinde hayata geçirmektir.

YUSUF İNAN / YURTTA SULH CİHANDA SULH

Twitter : @Yusufinan2023
Instagram : yusufinan2023
Instagram : fondinan2016
Email : [email protected] 

Web: www.yerelgundem.com